Aile Kurumu Sarsıntıda: Toplumsal Çöküşün Önüne Geçilebilir mi? Avukat Harmancı'dan Önemli Uyarılar

Türkiye'de ve dünyada aile kurumunun yaşadığı değişim, toplumsal yapıyı derinden etkiliyor. Dijital medyanın etkisi, bireyselleşme eğilimi ve değerlerdeki yozlaşma, ailenin gücünü zayıflatıyor. Peki, bu gidişata seyirci mi kalacağız? Avukat Fatma Aba Harmancı, İLKHA'ya yaptığı özel açıklamada aile kurumuna yönelik tehditleri, toplumsal çöküşün nedenlerini ve bu sorunlara karşı alınabilecek önlemleri değerlendirdi.
Aile Olmanın Anlamı Değişiyor mu?
Avukat Harmancı, aile kavramının tarihsel süreçte toplumun temel direği olduğunu vurguladı. “Aile, bireyin ilk sosyal öğrenme ortamıdır. Çocuklar, aile içinde değerleri, ahlaki ilkeleri ve toplumsal normları öğrenirler. Aile, aynı zamanda bireyin kimlik oluşumunda ve psikolojik sağlığında büyük rol oynar,” dedi. Ancak günümüzde, özellikle dijital medyanın etkisiyle, bireylerin aile bağlarına daha az önem verdiği, bireysel çıkarların ön plana çıktığı bir eğilimin hakim olduğunu belirtti.
Dijital Medya ve Aile İlişkileri
Harmancı, dijital medyanın aile ilişkileri üzerindeki olumsuz etkilerine dikkat çekti. “Sosyal medya, özellikle gençlerin zamanını alıyor ve aileleriyle iletişim kurmalarını engelliyor. Ayrıca, internet üzerindeki uygunsuz içerikler, çocukların zihinlerini zehirleyebiliyor ve ailenin değerlerini zayıflatabiliyor,” şeklinde konuştu. Ailelerin, çocuklarının dijital medya kullanımını denetlemesi ve onlarla sağlıklı bir iletişim kurması gerektiğini vurguladı.
Değerlerdeki Yozlaşma ve Toplumsal Etkileri
Avukat Harmancı, değerlerdeki yozlaşmanın da aile kurumunu olumsuz etkilediğini ifade etti. “Geleneksel aile değerleri, yerini materyalist ve hedonist değerlere bırakıyor. Bu durum, aile içi ilişkilerde çatışmalara, çocukların ilgisizliğine ve toplumda ahlaki çöküşe yol açabiliyor,” dedi. Ailelerin, çocuklarına doğru değerleri aşılaması ve toplumsal dayanışmayı güçlendirmesi gerektiğini belirtti.
Çözüm Yolları Neler Olmalı?
Harmancı, aile kurumunu korumak ve toplumsal çöküşün önüne geçmek için alınabilecek önlemleri sıraladı:
- Eğitim: Çocuklara aile değerlerini aşılayan, ahlaki ve manevi gelişimlerini destekleyen bir eğitim sistemi oluşturulmalı.
- Medya Okuryazarlığı: Aileler, çocuklarına medya okuryazarlığı kazandırmalı ve onları internet üzerindeki tehlikelere karşı bilinçlendirmeli.
- Toplumsal Destek: Ailelere yönelik toplumsal destek mekanizmaları güçlendirilmeli. Özellikle çalışan anneler ve ihtiyaç sahibi aileler için kreş, çocuk bakımı ve ekonomik yardım gibi imkanlar sağlanmalı.
- Değerler Eğitimi: Toplumun genelinde değerler eğitimi verilmeli ve ahlaki ilkeler yeniden canlandırılmalı.
Avukat Fatma Aba Harmancı, aile kurumunun korunmasının, toplumun geleceği için hayati önem taşıdığını belirterek, “Aile çökerse toplum çöker. Bu gidişe seyirci kalamayız. Hep birlikte hareket ederek aile kurumunu güçlendirmeli ve gelecek nesillere daha yaşanabilir bir Türkiye bırakmalıyız,” şeklinde konuştu.