Sarıyer'den Ankara'ya FETÖ İddialarıyla Belediye'de Skandal! 25 Belediye Çalışanı Mahkemede

İstanbul Sarıyer Belediyesi'nde yaşanan şok gelişmelerle birlikte, FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne finans sağladıkları iddiasıyla 25 belediye çalışanı hakkında başlatılan soruşturma davaları başladı. Eski Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç de dahil olmak üzere birçok isim, İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi'nde hakim karşısına çıktı.
Soruşturmanın Detayları
Soruşturmanın temelinde, FETÖ/PDY'nin sözde 'paralel yapı' olarak bilinen organizasyonuna finansman sağlamak amacıyla Sarıyer Belediyesi ve diğer belediyelerde gerçekleştirilen usulsüzlükler yer alıyor. İddialara göre, belediyelerde yapılan ihalelerde FETÖ'ye yakın şirketlere kayırmacılık yapıldığı, rüşvet ve yolsuzlukların yaşandığı belirtiliyor. Ayrıca, belediye kaynaklarının örgütün faaliyetleri için kullanıldığı da iddia ediliyor.
Sanıklar Kimler?
Davanın sanıkları arasında, eski Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç'in yanı sıra, çeşitli belediyelerde görev yapmış iş insanları, mühendisler ve diğer belediye çalışanları bulunuyor. Sanıkların suçlamaları, 'FETÖ'ye finans sağlamak', 'rüşvet almak', 'ihaleye fesat karıştırmak' ve 'görevini kötüye kullanmak' şeklinde sıralanıyor.
Mahkeme Süreci Nasıl İşleyecek?
İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülecek davada, sanıkların savunmaları alınacak, tanıkların ifadeleri dinlenecek ve deliller incelenecek. Mahkeme heyeti, tüm delilleri değerlendirdikten sonra sanıklar hakkında karar verecek. Bu davada, FETÖ'nün belediyelerle olan bağlantıları ve örgütün finansman kaynakları detaylı bir şekilde araştırılacak.
Kamuoyu Tepkisi ve Beklentiler
Sarıyer Belediyesi'ndeki bu skandal, kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. Vatandaşlar, FETÖ'nün belediyelerle olan bağlantılarının açığa çıkarılması ve sorumluların cezalandırılması yönünde beklentilerini dile getiriyor. Bu davanın, FETÖ'nün Türkiye'deki sızma ve finansman ağının aydınlatılmasına katkı sağlaması bekleniyor.
Hukuki Süreç ve Olası Sonuçlar
Sanıklardan herhangi biri suçlu bulunması halinde, 'FETÖ'ye finans sağlamak' suçundan 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılabilir. Ayrıca, rüşvet ve yolsuzluk suçları için de ayrı ayrı cezalar verilebileceği belirtiliyor. Bu davada, hukukun üstünlüğünün sağlanması ve adaletin tecelli etmesi büyük önem taşıyor.
Bu gelişmeler, Türkiye'deki belediyelerin şeffaflığı ve hesap verebilirliği konusunda yeni tartışmaları beraberinde getirdi. Yerel yönetimlerin, kamu kaynaklarını daha etkin ve şeffaf bir şekilde kullanması gerektiği bir kez daha vurgulandı. Ayrıca, belediyelerde çalışan personelin, FETÖ gibi terör örgütleriyle herhangi bir bağlantısı olmaması gerektiği belirtildi.